Gelir dağılımı toplumdaki en yüksek gelire ve en düşük gelire sahip toplum gruplarının toplam gelirden aldıkları payların karşılaştırılmadır.
Toplumlar içinde ya da toplumlar arasındaki gelir dağılımındaki adalet mutluluk ve toplumsal barış adına önemli yer tutmaktadır.
Bu makalede gelir dağılımında adaletsizliğe kısaca giriş yapabileceğiz.Nedenler,sonuçları,önlenmesi ile ilgili yapılması gerekenler çok uzun konu olması nedeniyle detaya maalesef yer verememekteyim
Gelir dağılımını belirleyen faktörler, üretim araçları mülkiyeti, kamu hizmetlerinin dağılımı, işgücü hareketliliği, politik tercihler, sendikal hakların yaygınlığı ve kullanımı gibi maddeler şeklinde sıralanabilir.
Ayrıca bunlar dışında servet dağılımı, ülke ekonomisindeki istikrar ve büyüme durumu, emeğin dağlımı, demografik durum, küreselleşme ve göç sayılabilir.
Gelir dağılımı adaletsizliğini önlemek için “gini” katsayısı kullanılır. Bu katsayı 0 ile 1 arasında değişkenlik gösterir. Gini katsayısı başlı başına uzunca bi yazı konusudur.Yazı ekinde Ülkemizin diğer ülkeler ile kıyaslamasına yer verilmiştir.
Tam gelir adaletinin sağlandığı durumda katsayı 0, tam adaletsizlik durumunda ise katsayı 1’dir. Yani gibi katsayısının 1’e yaklaştığı durumlar gelir adaletsizliğinin olduğunu göstermektedir.
Peki neden gelir dağılımı adaletsizliği mevcut? Öncelik olarak nitelikli ve nitelikli olmayan işgücünün ücret seviyeleri arasındaki farkın açılması gelir dağılımı adaletsizliğinin başlıca sebeplerinden biri olmaktadır.
Bununla beraber gelir dağılımı adaletsizliği borçlanma, politik müdahaleler gibi çeşitli sebeplerle ortaya çıkabilir.
Gelir dağılımı adaletsizliğini önlemek için toplumun her alanında ve her konuda adalet, eşitlik ve hak kavramları içi dolu bir şekilde yer almalı ve bu sayede gelir dağılımı adaletsizliğini önleme çalışmaları yapılmalıdır.
World Inequality Lab tarafından hazırlanan 2022 Dünya Eşitsizlik Raporu açıklandı. Dünya genelinde ve ülkeler bazında gelir ve servetteki eşitsizliklere odaklanan raporda eşitsizlik ölçüsü olarak nüfusun en çok ve en az kazanan kesimlerinin, toplam gelirin yüzde kaçına sahip olduğu göz önüne alınıyor. Rapora göre, Fransa'da en az kazanan %50’lik kesim en fazla kazanan %10’luk kesimden 7 kat daha az kazanırken Brezilya’da ise bu değer 29 katı buluyor. Türkiye’de ise 2021’de nüfusun en çok kazanan %10’unun yıllık ortalama geliri, en az kazanan %50’lik kesimden 23 kat fazla. Bu skorla Türkiye, Brezilya, Meksika ve Hindistan gibi ülkelerle birlikte dünyada gelir dağılımının en eşitsiz olduğu ülkeler arasında yer alıyor .Avrupa ülkeri arasında ise Sirbistandan sonra ikinci sıradadır(2017 yılı verilerine göre)
2022 Dünya Eşitsizlik Raporu verilerine göre Türkiye’de yıllık gelir açısından en üstteki %10’luk kesimin, en aşağıda yer alan %50’lik kesimden 23 kat fazla kazandığını belirtmiştik. Bu iki gelir grubu arasındaki makasın ise 2002-2007 yıllarında düşmesinin ardından, 2018-2021 yılları arasında yine 20 katın üzerine çıktığı görülüyor.
Güncel durumda en tepedeki %10, toplam gelirin %54.5'ini alırken, en alttaki %50'lik kesim ise toplam gelirin %12'sini alıyor. Güncel durumdaki oranların 1995-2003 senelerindekine benzer olduğu görülüyor. 1995’ten beri en alttaki %50’lik kesimin gelirdeki payının en yüksek olduğu oran ise %14 civarı olmuş.
Gelecek ay başka bir konuda görüşebilmek dileğiyle.