Eris varyantının Şubat 2023 ayında Güney Afrika’da görülmeye başlandığını söyleyen Usluer, vakaların Temmuz 2023 itibariyle arttığına dikkat çekti. Usluer, “Özellikle yaz aylarında Amerika Birleşik Devletleri’nde, Fransa, İngiltere, Almanya gibi pek çok Avrupa ülkesinde, Japonya, Çin dahil Asya ülkelerinde eris varyantına rastlandı. Covid19’un her yeni varyantı endişelendiriyor. Her yeni covid19 varyantı bizleri, hekimleri, enfeksiyon hastalıkları uzmanlarını endişelendiriyor.” dedi.
ERİS’İN BULAŞTIRICILIK ORANI YÜKSEK
Şu ana kadar eldeki verilerden yola çıkılarak covid19’un yeni varyantının en önemli özelliğinin bulaştırıcılık hızının yüksek olması olduğunu söyleyen Usluer, “Yani çok hızlı bulaşıyor, bir vakayı gördüğünüzde bir anda katlanarak artıyor. Türkiye’de de bugün itibariyle sağlık bakanlığı 9 kişide yeni varyantın tanımlandığını söyledi ancak bir şeyin sayısını doğru araştırdığınızda tam olarak söyleyebilirsiniz. Yani siz covid19’a benzer bulgularla hastaneye başvuran kişilere test yaptığınızda sonraki aşamalarda bunun yeni varyant olup olmadığını araştırdığınızda elinizdeki vaka sayısını doğru olarak tanımlamış olursunuz. Bu nedenle bu 9 rakamının gerçek bir rakam olmadığını ama bu 9un öneminin de şu olduğunu düşünüyorum, şu an Türkiye’de bu yeni varyant var mıdır, vardır bunun cevabını veriyor.” açıklamasında bulundu.
Şu anda Eskişehir’de yeni varyanta yönelik bir bilgi olmadığını belirten Usluer, bunun için sağlık otoritesinin bütün illerde kapsamlı bir rapor için öncülük etmesi gerektiğini vurguladı. Usluer, “Covid19 bulgularıyla başvuran bütün hastaları uzun zamandır test yapılmıyordu biliyorsunuz. Bütün hastalara covid testi yapılmasını ve pozitif olan hastalarda bu varyantın olup olmadığının araştırılması gerekiyor. Sağlık otoritesi burada doğru bir yöntemle çalışma izlemek zorunda.” ifadelerinde bulundu.
ERİS VARYANTI İLE COVİD19 BULGULARI AYNI
Usluer, “Hastalık bulguları covid19’un diğer bulgularından farklı değil. Yüksek ateş, baş ağrısı, halsizlik, yaygın kas ağrıları, akciğer tutulumu, nefes darlığıyla hastalar gelebiliyor. Şunu henüz bilmiyoruz yoğun bakıma yatırdıkları daha mı fazladır, ölüm oranı daha mı fazladır bunu bilmiyoruz. Burada kritik soru şu, yaygın bir covid19 aşılaması var Türkiye’de de aşılanma oranı çok yüksek. Bu bir avantajdır çünkü mevcut aşıların bu yeni varyanta karşı da koruyucu olduğunu gördük, biliyoruz. Ancak yüzde yüz bir korumadan bahsedemiyoruz. Bu varyantın özelliği virüsün hasta kişide tutunma bölgesinde değişiklik olması. Bu değişikliğin olması da yapılan aşıların etkisini azaltacak bir özellik. Bu nedenle önümüzdeki süreçte yeni varyanta karşı aşının oluşturulması ve bu yeni varyantın aşıları ile kişilerin aşılanması gündeme gelebilir. Hastalarda oluşturduğu durum, yoğun bakım yatış oranları gibi şu anda bununla ilgili çalışmaların bizim dışımızda aşı olan ülkelerde olduğunu ve kısa sürede de bunun yaygınlaşacağını düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
RİSK GRUBU MASKE KULLANMALI
Risk gruplarının şu anda çok önemli olduğunu belirten Usluer, özellikle 5 yaş altı çocuklar, 65 yaşın üzerindeki yetişkinler, bağışıklık sisteminde hastalığı olan, kemoterapi alan hastaların özellikle korunması gerektiğini söyledi. Usluer, “Son 3 yılda covid19’a karşı nasıl korunduysak bu yeni varyanta karşı da aynı yöntemleri uygulayacağız. Risk grubundaysak maske kullanacağız. Ortamda covid19 hastası olduğunu düşünüyorsak hasta da biz de kendimizi korumak için maske kullanacağız. Yine el dezenfektanları gündemde olacak. Hastalarla aramızda mutlaka mesafe olacak insanlarla sarılmama, öpüşmeme ve el sıkışmamaya çalışacağız. Otobüste, toplu taşımada belli kuralların zaman içerisinde vaka sayısı artacak olursa yine yerel ve merkezi otoriteler tarafından gündeme alınacaktır. Yine en önemlisi belirtiler görüldüğünde hastaneye başvurmak gerekiyor. Bundan sonraki sürecin biraz daha test yapılarak, test pozitif çıkan hastaların yeni varyant olup olmadığı araştırılarak yani yeniden bir bilgi toplama sürecinin sağlanması gerekiyor.” dedi.
