İçinde yaşayanlara daha sürdürülebilir ve sakin bir şehir ortamını sağlamayı amaçlayan ve Türkçeye sakin şehir, yavaş kent olarak da çevrilen Cittaslow kavramı gün geçtikçe popülerliğini artırmaya devam ediyor. Kavram, artan kentleşme ve nüfus artışları dikkate alındığında, şehirlerin kendilerine özgü özelliklerinin kaybolmasını engellemeyi amaçlıyor.
33 ülke 287 şehir
İtalyanca şehir anlamına gelen “Citta” ve İngilizce yavaş anlamına gelen “Slow” kelimelerinin birleşimi ile ortaya çıkan ve 1999 yılında İtalya’da başlayan Cittaslow hareketi, günümüzde 33 ülkede 287 şehre ulaşmış durumda. Uzmanlar, yakın gelecekte kavramın artan popülaritesine bağlı olarak sakin şehirlerin sayısında hızlı bir artışın olacağını belirtiyor.
Türkiye’de 18 adet sakin şehir bulunuyor
Cittaslow hareketinin en önemli merkezlerinden biri olan Türkiye’de toplamda 18 adet sakin şehir bulunuyor. 2009 yılında İzmir’e bağlı Seferihisar kriterleri karşılayarak Türkiye’nin ilk sakin şehri olma özelliğini taşıyor. Türkiye’deki diğer sakin şehirler ise şu şekilde sıralanıyor: Ahlat (Bitlis), Akyaka (Muğla), Arapgir (Malatya), Eğirdir (Isparta), Foça (İzmir), Gerze (Sinop), Gökçeada (Çanakkale), Göynük (Bolu), Güdül (Ankara), Halfeti (Şanlıurfa), İznik (Bursa), Kemaliye (Erzincan) Köyceğiz (Muğla), Mudurnu (Bolu), Perşembe (Ordu), Şavşat (Artvin), Taraklı (Sakarya), Uzundere (Erzurum), Vize (Kırklareli), Yalvaç (Isparta), Yenipazar (Aydın).
72 adet kriter mevcut
Cittaslow unvanı elde etmek isteyen şehirlerin 7 farklı disiplin başlığı altında toplamda 72 adet kriteri karşılaması gerekiyor. Cittaslow hareketi tarafından karşılanması istenen kriterler şehrin farklı birçok konuda gelişim göstermesini ve çeşitli iş birliklerini zorunlu kılıyor. Enerji ve çevre politikaları, altyapı politikaları, kentsel yaşam kalitesi politikaları, tarım, turizm ve esnaf politikaları, misafirperverlik, farkındalık ve eğitim için politikalar, sosyal uyum, iş birlikleri ve paydaşlar, Cittaslow hareketinin kriterleri olarak sıralanıyor.
Akımın temeli bir krize dayanıyor
Sakin şehir kavramının temeli 1986 yılında İtalya’da yaşanan bir krize dayanıyor. 1986 yılında bir fast-food zincirinin başkent Roma’da hizmete girmesi ile birlikte İtalyan şefler slow-food hareketini başlattı. Takip eden yıllarda ise artan tüketim çılgınlığının önüne geçmek amacıyla moda sektöründe birtakım akımlar doğdu. 1999 yılında başlayan Cittaslow hareketi gastronomi ve modada etki yaratan akımlardan ilham alınarak oluşturuldu.
Sürdürülebilirliği destekliyor
Cittaslow hareketi amaç, kapsam ve kriterler bakımından ele alındığında sürdürülebilirlik açısından büyük değer yaratıyor. Uzmanlar özellikle gıda ve iklim krizinin etkisinin her geçen gün daha fazla hissedildiği bu dönemde Cittaslow politikalarının küresel ölçekte uygulanması gerektiğini vurguluyor.