Çocukların geleceğini siyasete kurban etmeyin!
Odunpazarı Belediyesi Meclis Üyesi Cenk Sungur, Çevre Şehircilik Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın belediye kreşlerini kapatma ve yapımlarını engelleme adımlarına yönelik bir basın açıklaması yaptı. Sungur’un açıklaması şöyle;
Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik ve toplumsal kriz, özellikle kadınları ve çocukları derinden etkiliyor. Kadınların iş gücüne katılımını artıracak, çocukların güvenli bir ortamda eğitim almasını sağlayacak en önemli adımlardan biri, kreşlerin yaygınlaştırılmasıdır. Kreşler, sadece birer eğitim kurumu değil; kadınlar için özgürleşmenin, çocuklar için eşit fırsatların kapısıdır. Bu kapıları kapatmaya çalışmak, halkın geleceğini karartma girişimidirBu girişim sadece siyasi bir rövanş alma çabası değil, aynı zamanda çok açık bir kötülüğün göstergesidir.
Cumhuriyet Halk Partili belediyelerimiz, kısıtlı bütçelerine, engelleme çabalarına rağmen halkın gerçek ihtiyaçlarına yönelik projeler üretiyor. Kreşler de bu projelerin başında geliyor. Odunpazarı Belediyesi olarak biz şehrin farklı noktalarındaki 18 kreşimizle iktidarın yapamadığın yapıyor, eksiğini tamamlıyoruz. Çocukların nitelikli eğitim almasını, kadınların ekonomik hayata katılmasını ve ailelerin biraz olsun nefes almasını sağlayan bu hizmetlerimiz, toplumun en zayıf kesimlerine umut oluyor. Ancak bu adımların, siyasi kaygılarla engellenmeye çalışılmasını kabul etmiyoruz.İktidar bizim kreşlerimizi kapatmaya çalışmak yerine, teşvik etmeli, daha fazla kreş açmalı ve hatta özel sektöre de bu konuda belirli mecburiyetler getirmeli ve desteklemelidir.
KREŞLER LÜKS DEĞİL HAKTIR!
Kreşler bir lüks değil, çocukların eşit bir başlangıç yapma hakkıdır. İktidar, kreş kapatma girişimiyle tarafını maalesef bir kez daha belli etmiştir. Kadınların eve, çocukların yoksulluğa mahkum olduğu bir düzeni kabul etmiyoruz.
Geleceğimiz olan çocukları ve kadınların özgürleşmesini tehdit eden bu uygulamalara karşı hep birlikte mücadele etmek, eşit ve adil bir toplum inşa etmenin temel şartıdır. Kendi siyasi hırslarını halkın yararının önüne koyan bir anlayışa karşı sesimizi yükseltmeli, dayanışmayı büyütmeliyiz. Çünkü bu mesele bir parti meselesi değil, insanca bir yaşam meselesidir.”
