Daha önce yine TRT 1’de yayınlanan “Yunus Emre: Aşkın Yolculuğu” ve “Diriliş Ertuğrul” dizilerinde rol alan ve büyük ilgi gören Gürman, “Bütün uzun soluklu işlerim TRT dizileri oldu. Bütün bu yapımlar bana çok şey kattılar ve her şeyiyle benim için yeri ayrıdır. Gönül Dağı’ndan teklif geldiğinde de çok mutlu oldum.” diye konuştu.
Bozkırın dağlarında gezen, kayıp bülbüllerini arayan ve aynen “Kalburla Güneş Toplayan Adam” gibi Ciritçi Abdullah’ın kadim dostlarından biri olan Bülbül Divanesi’nin seyircinin ilgi odağı olduğunu belirten Kaptan Gürman şunları söyledi:
“BÜLBÜL DİVANESİ, İÇİMLE DIŞIMI, SESSİZ DÜŞÜNCELERİMİ ANLATIYOR…”
“Bülbül Divanesi çok bilge, maneviyatı yüksek ve ruhunda açılmış çok fazla kapı olan bir karakter. Ruhunda açılan bu kapılarla birlikte aslında kendisini arıyor.
Açık kapı kadar kapalı kapıları da var, o kapıların ardındaki bilinmezliğin sırrını ben de çok merak ediyorum. İnanın her senaryo geldiğinde acaba ne öğreneceğim diye okuyorum ve bir mesaj olarak alıyorum günlük yaşantım için.
Bülbül Divanesi karakteri, içimle dışımı, sessiz düşüncelerimi anlatıyor. Kendi içimi ararken uzun süre doğaya olan yolculuğumdaki serüvenimden hikayeler, yaşananlar sanki izlenip kaleme alınmış projelendirilip beni yazmışlar diyorum. Mesela köpeğimle sürekli çıktığım bir park var ve her gün oraya gideriz. Gönül Dağı’na başlamadan önce parktaki kargalar gelip ayakkabı bağımı çözdüler. Önce bir tanesi geldi bağcığımla oynadı sonra diğeri geldi sonra diğeri derken 3 tane karga geldi çok şaşırmıştım. O zaman anlam verememiştim nasıl kaçmadılar, neden korkmadılar diye. Daha sonra neden hiç gelmediler aslında varmış bir anlamı…”
“ÖNCELİKLİ HEDEFİM BİR SİNEMA FİLMİ, KENDİ YAZMIŞ OLDUĞUM SENARYOYU HAYATA GEÇİRMEK…”
Sanatçı bir aileden gelen, oyunculuk ve müzisyenlikle yoğun geçen kariyerine Gönül Dağı’nın renk kattığını ifade eden Kaptan Gürman, hedef ve ideallerini ise şöyle anlattı:
“Ailem genel olarak sanatla iç içedir, haliyle ben de bundan büyük ölçüde payımı aldım. Herhangi bir beklentim olmadı hem müziğimde hem de oyunculuğumda üreten tarafta olmak daha çok ilgimi çekmiştir. Öncelikli hedefim bir sinema filmi, kendi yazmış olduğum senaryoyu hayata geçirmek. Yazmış olduğum besteleri insanlara duyurmak ve oyunculuk kariyerimde başka başka karakterleri canlandırmayı hedefliyorum. Daha sonrasında Türk Sineması’nın Türk Müziği’nin ezgilerini nesilden nesile elimden geldiği kadar duyurmak ve aktarmaktır…”